Diyabet cinselliği öldürüyor mu?

Türkiye’de yaklaşık beş milyon insanın sorunu olan diyabet, cinsel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliyor. Ancak bu sorunların bir çoğu basit tedbir ve tedavilerle düzeltilebiliyor.



Diyabette uzun bir süre kan şekerinin yüksek olması, büyük ve küçük damarlar ile sinirleri tahrip ediyor ve bu tahribat hangi organda ise ona ait sorunlar görülüyor. Diyabetin cinsel sağlık üzerinde yarattığı bu etki, kadınlarda vajinal kuruluk, cinsel isteksizlik ve enfeksiyonlara neden olurken erkeklerde daha çok impotans yani cinsel güçsüzlüğe yol açıyor.

Daha çok kalıtım ve hormonsal bozukluklarla ortaya çıkan ve önemli bir sağlık sorunu olan diyabetin görülme sıklığı giderek artıyor. Özellikle son yıllarda kalorili, şekerli ve yağlı yiyeceklerin fazla tüketilmesi ise bu artıştaki en önemli neden olarak gösteriliyor. Uzun yıllar kontrol edilmeden devam eden diyabette diğer komplikasyonlara paralel olarak cinsel sorunlar da gelişebiliyor. Ancak diyabetin yarattığı cinsel sorunların yaşam kalitesini düşürmesine izin vermemek mümkün. Diyabette cinsel sağlığı korumanın yollarını ve yapılması gerekenleri Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Profesör Doktor Temel Yılmaz’a sorduk.

Diyabet kadınların cinsel sağlığını nasıl etkiliyor, cinsel sorunların yaşanmasında diyabetin kadın vücudunda yarattığı fiziksel değişikliklerin etkisinden söz edebilir miyiz?

PROFESÖR DOKTOR TEMEL YILMAZ: Tip 1 veya Tip 2 diyabet kadınlarda seksüel hayatı fiziksel olduğu kadar ruhsal açıdan da etkiler. Diyabette Libido ve cinsel fonksiyonun her ikisi birden etkilenebilir. Özellikle diyabetin neden olduğu kilo artışı başta olmak üzere bir takım fiziksel değişikliklerin kadınların cinsel hayatında bir takım olumsuzluklar yarattığını söyleyebiliriz. Ancak bu sorunların büyük çoğunluğu basit önlemler veya tedavilerle düzeltilebil iliyor. Özellikle iyi glisemi ayarı, bunun gibi bir çok sorunu ortadan kaldırıyor. Bizim toplumumuzda kadınlarda diyabetin cinsel sağlık üzerine olan etkisi, erektil disfonksiyon yani sertleşme güçlüğü yaşayan erkeklere göre daha az dile getirilmekte ve irdelenmekte olmasına rağmen sorun hiç de azımsanacak ölçüde değildir.

“DİYABET CİNSEL SAĞLIĞI OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Diyabetik kadınlarda en sık rastlanan cinsel sorunlar nelerdir?

PROFESÖR DOKTOR TEMEL YILMAZ: Diyabetin kadınların cinsel sağlığı üzerinde yarattığı en önemli etki, enfeksiyonlardır. Vajinal enfeksiyonlar ve üriner sistem enfeksiyonlarına diyabetik kadınlarda, özellikle kan şekerinin yüksek olduğu dönemlerde daha sık rastlanıyor. Vajinal enfeksiyonlar, sıklıkla mantar enfeksiyonları kaşıntı, akıntı ve cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olmakta fakat tedaviye iyi yanıt vermektedirler. Bir diğer önemli sorun da vajinal kuruluktur. Nöropati bazı kadınlarda vajinal kayganlığı bozuyor bu da cinsel ilişkiyi ağrılı kılıyor ve isteği azaltıyor.
Diyabetik kadınlardaki gebe kalma korkusu da cinsel isteksizlik yaratan bir diğer neden. Bir de kan şekerinin yüksek düzeyde olması kadınların enerjisinin azalmasına, kadının kendisini sürekli yorgun ve halsiz hissetmesine neden oluyor ve bu durum da cinsel aktiviteyi zorlaştırıyor.

Diyabetik kadınların bütün bu sorunlar karşısındaki tutumu ne olmalı, sağlıklı ve mutlu bir cinsellik yaşamak için ne gibi tedbirler alınmalı?

PROF. DR. TEMEL YILMAZ: İdrar yolu enfeksiyonları idrarda bulanıklık, kanlı idrar, yanma hissi ve sık idrara çıkma gibi bulgular verir. Bu belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden bir jinekoloğa baş vurmak ve enfeksiyonu tedavi etmek gerekir. Vajinal kurulukta su bazlı kayganlaştırıcıların kullanılması kuruluğun giderilmesinde etkili olur. Ayrıca hormon replasmanları veya hormonal kremler özellikle menapoz dönemindeki kadınlarda libidonun arttırılması, vajinal elastikiyeti ve kayganlığı düzeltmekte rol oynar. Kadınların bu sorunların üzerine gitmeleri ve basit önlemlerle giderilecek sorunların, cinsel yaşamlarını olumsuz etkilemesine izin vermemeleri gerekir.

“DİYABET SERTLEŞME SORUNUNA NEDEN OLUYOR”

Diyabetin erkekler üzerindeki komplikasyonları arasında en az tartışılan ve diyabetik erkeklerin hekime başvuru nedenleri arasında hemen hemen en son sıralarda yer alan sorun ise cinsel organ sertleşmesindeki yetersizlik yani iktidarsızlık. Tıp dilindeki karşılığı “impotans veya erektil disfonksiyon” olan bu sorun, erkekte penisin ilişkiyi başlatamayacak veya sürdüremeyecek şekilde sertleşememesi olarak tanımlanıyor. Diyabetik olmayan bireylerde de ilerleyen yaşla beraber cinsel aktivitede bir yavaşlama olduğunu belirten uzmanlara göre, tüm impotans nedenlerinin %40’nın nedenini diyabet oluşturuyor.

Diyabet erkek cinselliğini nasıl etkiliyor, erektil disfonksiyonun gelişmesinde diyabetin yanı sıra başka faktörler de etkili oluyor mu?

PROF. DR. TEMEL YILMAZ: Penis sertleşmesinde üç önemli basamak vardır. Birinci basamak gerek hormonların, gerekse psikolojik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan cinsel istektir. İkinci basamak penise gelen kan miktarındaki artıştır. Sertleşme, penise gelen kan akımındaki artış ile başlar, penis dokusu süngeri andıran bir özelliğe sahiptir. Gelen kan, buradaki süngerimsi dokunun içini doldurur ve dokunun sertleşmesini sağlar. Ancak sertleşmede en önemli basamaklardan bir diğeri de gelen bu kanın geri kaçmasını engellemektir. Bunu sağlayacak olan ise sinir sistemidir. Kesin olan bir sonuç, diyabetli bireylerde impotans sıklığının da artmış olmasıdır. Örneğin tüm diyabetli erkeklerin yaklaşık üçte birinde impotans yakınması vardır. İmpotans sıklığı yaş ilerledikçe, artış gösterir. Örneğin 50 yaşını aşmış diyabetik erkeklerin yarısında, 70 yaşının üzerindekilerin yüzde 70’inde impotans görülür.

“SERTLEŞME SORUNLARININ ÜÇTE BİRİ PSİKOLOJİK KÖKENLİ”

Diyabetiklerde İmpotansın bu kadar sık görülmesinin nedenleri nelerdir?

PROF. DR. TEMEL YILMAZ: Öncelikle belirtmek gerekir ki hekimlere başvuran impotanslıların üçte birinde, nedenin tamamen psikolojik olduğu saptanmıştır. Çoğu zaman diyabetin impotansa neden olma olasılığının yüksek olduğunun bilinmesi, kişiyi hiç bir organik neden yokken bile psikolojik olarak olumsuz etkileyerek, cinsel ilişkide sorunlara yol açabilmektedir. Penisteki sertleşme, bireyin psikolojisiyle çok yakından ilişkilidir. Stresin yoğun olduğu veya dikkatin başka alanlarda çok yoğunlaştığı zamanlarda sertleşme gerçekleşmeyecek veya bir cinsel ilişkiyi sürdürecek süre ve düzeyde olamayacaktır. Psikolojik faktörler dışında kontrolsüz diyabetin neden olduğu yaygın damar ve sinir hasarı, vücuttaki tüm organlar gibi cinsel organları da etkiler. Damar sisteminin bozulması sonucu, sertleşmede en önemli faktörlerden biri olan penise kan akımının gelmesi engellenir. Bundan başka sinir sisteminde gelişebilecek bir harabiyet sonrası damarlar penise yeterli kan getirse bile, bu kanın penis içinde hapsedilerek sertleşmenin devamını sağlayamaz ve penis içindeki kan geri kaçar. Diyabetik bireylerdeki impotansın temel nedeni, kan şekerinin kontrol altında tutulmamasına bağlı olarak gelişen penis damarlarında ve penisin sinir sistemindeki bu gibi hasardır ki biz buna organik impotans diyoruz.

”SERTLEŞME SORUNU ORGANİK YA DA PSİKOLOJİK KÖKENLİ OLABİLİR”

İmpotans varlığında bu sorundan kurtulmak için nasıl bir yol izlenmeli, sorunun organik ya da psikilojik olup olmadığının belirlenmesi için neler yapılmalı?

PROF. DR. TEMEL YILMAZ: Yapılması gereken ilk şey, sorunun psikolojik veya organik olup olmadığının ayırt edilmesidir. Bunu tespit etmek de bir hayli basittir. Diyabeti olsun veya olmasın organik bir sorunu olmayan tüm erkeklerde, gece özellikle sabaha karşı uykuda kendiliğinden sertleşmeler gerçekleşir. Gecede yaklaşık 4 - 5 defa oluşan bu sertleşmeler, psikolojik nedenli impotanslarda kaybolmamıştır. Birey, cinsel ilişki sırasında yetersizlikten yakındığı halde, gece oluşan bu sertleşmelerde herhangi bir sorun yoksa, olayın tamamen psikolojik olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu gece sertleşmeleri kaybolmuşsa impotansın organik kaynaklı olduğu düşünülmelidir. Organik kaynaklı olan impotanslarda sorunun, hormonal düzensizliklerden mi, penis damarlarından veya sinirlerinden mi, yoksa her ikisinin de ortak etki göstermesinden mi ileri geldiği yapılan bazı tetkiklerle kolayca anlaşılabilir. Bunu belirlemek, uygulanacak tedavi için de büyük önem taşıyor. Bunların dışında yüksek tansiyon, mide ülseri, bulantı-kusma, kan yağlarındaki yüksekliği düzeltmek ve depresyon veya hipertansiyon tedavisi için kullanılan bazı ilaçların ve alkolün de sertleşme sorununa ve cinsel güçsüzlüğe neden olacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

Sertleşme sorununda tedavi seçenekleri nelerdir, uygulanacak tedavi yöntemlerinin herhangi bir yan etkisi var mıdır ve bu yöntemlerle impotanstan tamamen kurtularak sağlıklı bir cinselliğe kavuşmak mümkün müdür?

PROF. DR. TEMEL YILMAZ: Diyabetlilerde impotans tedavisi için 3 seçenek vardır: Yalnızca psikolojik faktörleri düzeltmek ve impotansa neden olabilecek ilaçları kesmek, bu seçeneklerin başında geliyor. İkinci sırada ise ilaç tedavisi var. Cinsel ilişki öncesi, penis içine ereksiyonu sağlayan ve devam ettiren maddeler enjekte edilmesi, erektil disfonksiyon tedavisinde önemli bir basamaktır. Bu ilaçlar İlişkiden yaklaşık 30 dakika önce yapılırsa etkisini 30 ile 45 dakika devam ettirebilmektedir. Bu ilaçların tek sakıncası ise enjeksiyon için kullanılan bazı preparatların, penis dokularında bozukluklar yapabilmesi ve bazen ereksiyonun istenmeyecek kadar uzun sürmesidir. Son yıllarda cinsel ilişkiden yarım saat önce alınması halinde, etki gösteren tabletler ülkemizde de yaygın olarak kullanılıyor. Ancak bu ilaçların özellikle diyabetik hastalardaki etkinliği ve olumsuz etkileri henüz net olarak aydınlatılmış değil.

Diyabetten kaynaklanan cinsel ilişki güçlüğü ve sertleşme sorunu tedavisindeki son seçenekte ise cerrahi yöntemler yer alıyor. İlaç tedavisinden cevap alınamayan kişilerde uygulanan bu tedavi, penis içine cerrahi operasyonla, cinsel ilişkiyi sürdürebilecek sertliği gerçekleştiren protez yerleştirilmesi esasına dayanıyor. Bu protezler ise çok basit, fleksibl bir yapıda olabileceği gibi gereğinde tıpkı ereksiyonu taklit eder gibi, yalnızca cinsel ilişki sırasında penisi sertleştirme özelliği gösteren nitelikte de olabiliyor.

Konular