Uzman

Doğum Sonrası Vajinal Deformasyon

Dokuz aylık zor ama güzel marotonunuz sonra erdi. Hayatta en güzel duygulardan biri olan anneliği yaşadınız. Minik, bıdık, can, bitanesi... Artık nasıl hitap edersiniz bilmem ama yıldızınız yanınızda, daha ne istersiniz ki!

İsteyeceğiniz bir şeyi biliyorum aslında. Kendinize zaman ayırmanız, eşinize zaman ayırmanız, cinselliğe zaman ayırmanız. Doğum oldu, uykusuz geceler başladı ama bir yandan da artık günlük hayatınıza dönmek ve cinsellik yaşamak istiyorsunuz. Merak ettiğiniz birşey var o da doğumdan sonra cinsel hayatınızın nasıl olacağı...

Nasıl doğum yaparsanız yapın ister normal ister sezaryen eğer yaralarınız iyileşmişse, kanamalarınız kesilmişse ve cinselliği yaşamak istiyorsanız ilişkiye girebilirsiniz. Bu dönem doğumdan sonraki 6. haftadır. Eğer şikayetleriniz daha kısa sürede kaybolmuşsa ilişki doğum sonrası 4-5 haftada da başlayabilir.

Erken Boşalmaya Çözüm

Türk erkeklerinin neredeyse yarısı, bu sorunla karşı karşıyadır. Cinsel birleşme, iki kişi arasında yaşanan ve paylaşılan bir eylem olduğundan, eşlerden birinin herhangi bir olumsuzluğu, ötekinin de cinsel yaşamını olumsuz etkiler.

Bir erkek düşünün ki, daha ilk saniyeler ya da dakikalarda boşalıyorsa, kadına da bu süre yetmiyorsa (ki yetmeyecektir) kadın için bu birleşme angarya ve işkenceye dönüşebilir. Bunun sonucu, çoğu kadın cinsellikten soğumaktadır.

Cinsel Birleşme Pozisyonları (Seks pozisyonları)

Cinsel birlesme pozisyonlari, cinsellikle ilgili konularda en fazla ilgi çeken ama hakkinda en fazla yanlis bilgi olan konulardan biridir. Insanlik tarihinin çok eski devirlerinden beri, cinsel birlesmenin birçok pozisyonu tanimlanmis ve yaygin ilgi görmüstür. Hatta Hindu dininde cinsel birlesme kutsallastirilmis ve yüzlerce pozisyon 'Kamasutra' adli ask sanati kitabinda toplanmistir. Bu kitap ve daha sonraki dönemlerde düzenlenen birçok cinsel pozisyon kitabi, yüzyillardir yaygin okuyucu bulmaktadir. Insanlarin çesitli pozisyonlara duydugu merak, pornografinin de en önemli varlik nedenlerinden birini olusturur.

Buna ragmen büyük olasilikla dünyada en yaygin kullanilan, misyoner pozisyonu da denilen, kadinin altta, bacaklari açik yattigi, erkegin üstte ve hareketli oldugu, klasik birlesme pozisyonudur. Bu klasik pozisyona verilen 'misyoner pozisyonu' adi bile aslinda kapali bir cinsellik anlayisina gönderme yapmaktadir. Kadinin cinsellikle ilgilenmedigi, cinsel hazzinin önemsenmedigi, hatta pek de istenmedigi, cinsel birlesmeye etkin olarak katilmasinin gerekmedigi bir cinsellik anlayisi. Ayrica bu pozisyon erkegin cinsel birlesmeyi yönetmesi ve etkin hareketleri için kolaylik saglar. Üstelik döllenme için uygundur, yani cinselligi yalnizca üreme amaciyla hos gören bir bakis açisi için de biçilmis kaftandir.

Aradan geçen yüzyillar boyunca, cinsel fizyoloji bilgileri artmis, toplumlarin cinsellige bakis açilarinda yavas da olsa genisleme olmus, farkli cinsel yasam biçimleri görece yaygilasmistir. Ama tüm bu gelismeler klasik cinsel birlesme pozisyonunda büyük bir degisim yaratmamistir.

Balayında aşırı seks 'sistit'e sebep oluyor

Yaz aylarında yapılan balayının çoğu zaman enfeksiyon nedeniyle kabusa dönüştüğünü belirten Dr. Suat Süphan Erşahin uyarıyor: Aşırı cinsel ilişki ve hijyen olmayan ortamlar, balayı sistitine neden olabiliyor.

Özellikle yaz aylarında yapılan balayı seyahatleri, çoğu zaman 'balayı enfeksiyonları'yla gölgeleniyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Suat Süphan Erşahin; nikah hazırlığı yapan çiftlere sağlıklı bir balayı geçirmeleri için önerilerde bulundu...

İLK İLİŞKİ ZARARLI MI?
Balayı; genellikle nikahtan bir gün sonra gidilen, yaklaşık iki hafta yapılan bir tatildir. Özellikle bizim ülkemizde, çiftler ilk cinsel deneyimlerini nikah günü yaşıyor ve ardından balayına gidiyorlar. Böyle olunca da bazı sağlık problemleri ortaya çıkıyor.

Zevkin dorukta olduğu cinsel ilişkinin sırları

Eşimle bir şeyler yaşamak istiyorum ama bunu dile getirmeye cesaret edemiyorum!'mu diyorsunuz? O halde yalnız değilsiniz. Günümüzde birçok kadın aynı sorunu yaşıyor. Araştırmalar, kadınların yüzde 43'ünün cinsel ilişki fikriyle strese girdiğini, yüzde 34'ünün de her geçen gün partneriyle daha az birlikte olduğunu ortaya koyuyor.

Uzmanlar günümüz kadının yaşadığı sorunları nasıl yatak odasına taşıdığını bu sorunun üstesinden nasıl gelinebileceğini araştırdı. İşte daha rahat ve istek dolu bir cinsel ilişkinin sırları...

"Sence seksi görünüyor muyum?'

"Kalçalarım geniş", "Çok fazla selülitim var",

"Bu aralar yine kilo aldım"...

Jinekolojik Bir Ameliyattan Sonra Cinsellik

Pek çok kadın, yumurtalıklarının alınması ve rahminin kısmen veya tamamıyla çıkarılması gibi, jinekolojik bir ameliyattan sonra, cinsel arzularında azalma olacağını sanır. Cinsel yaşam hiç etkilenmeden bir yumurtalık çalıştığı sürece, öteki yumurtalıktaki bir tümör çıkarılabilir. Adet kanaması ve hormon salgılanması kesilmeyecektir.

Aynı şekilde bir miyom ameliyatı sonunda rahim boynunun alınması da kadının evlilik yaşamı ve hormon salgılanmasını etkilemeyecektir. Bununla birlikte kadınlar böyle ameliyatlardan sonra cinsel arzularının (libido) azalmasından yakınır. Rahim çıkarıldığı için adet kanaması kesilince, hormon salgılanmasının da son bulduğunu düşünürler. Artık kadın olmadıklarına inanırlar. Kendilerine güvenlerini yitirirler, libidoların azaldığı kuruntusuna kapılırlar.

Rahmin alınması, her ne kadar geçici olarak vaginanın büzüşmesi sonucunu doğurabilirse de, vagina yeniden esnek duruma gelir; geçici büzüşme, gelecekteki cinsel yaşam için endişeye kapılmayı gerektirmez. Penisin rahim ağzına dokunmasının cinsel ilişki sırasında duyumsanmayışına üzülmek yersizdir. Ameliyat, rahim ağzına penisin dokunma duygusunu ortadan kaldırmaz. Çünkü bu duygu aslında rahim ağzında değil, karın zarında duyulur.

Kadınların da penis boyu takıntısı var!

Normal ölçülerini bilmeden bu konuyu kompleks yapan erkeklerin sayısı her geçen gün artıyor.

Penis boyu takıntısının erkeklerin cinsel yaşamını olumsuz yönde etkilemesi ve bu konuda gelen yüzlerce soru üzerine Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED); “Penis Boyu Takıntısı” konusunda bir basın açıklaması yaptı. Toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen CİSED'in basın açıklamasından işte çok çarpıcı başlıklar:

Penis boyu takıntısı sadece erkeklerde değil kadınlarda da var

Normal ölçülerini bilmeden bu konuyu kompleks yapan erkeklerin sayısının her geçen gün artığına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Geçmişten bugüne kadar, çok yanlış bir şekilde, penis boyu erkekliğin bir göstergesi olarak algılanmış, takıntıya dönüşmüş ve bir çok erkeğin kabus yaşamasına yol açmıştır. Yani penis boyu bir güç sembolü haline getirilmiş ve cinsel hazzın garantisi olarak algılanmıştır.

Utangaçlara çılgın seks önerileri

Şimdiye kadar hep ‘iyi kız’ oldunuz. Seksle ilgili herhangi bir konu geçtiğinde yüzü kızaran, bu konuların konuşulması bir yana, yatak odası sınırlarından dışarı çıkmaması gerektiğine inanan...

Ama artık siz de gerçeklerin farkındasınız, rutinin içinde boğulmak istemiyorsunuz. Seks hayatınızın heyecan seviyesini bir tık yukarı çekmek niyetindesiniz.

Evet, biliyoruz, partnerinizle bunu konuşmaktan çekiniyorsunuz. Öyleyse uygulamanız gereken taktikleri öğrenip hemen bu gece tatbik etmelisiniz.

Hadi ama, seks konusunda fazla ‘açık’ olmayabilirsiniz fakat neticede siz de bir kadınsınız. Fanteziler kurduğunuz için kendinizi suçlu hissetmeyin. Bazen kendinizi başkalarının yerine koymak cesur adımlar atma konusunda işe yarayabilir. Mesela “Sex and the City”nin Samantha’sı şimdi yatakta olsa ne yapardı diye hayal edip, onun ‘seksi’ imajını kendi üstünüze almayı deneyin.

Evlilikte yaşanan cinsel sorunlar

Cinsel sorunların eşlik ettiği evliliklerin bir kısmı, aldatma ve boşanmayla sonlanıyor.

Ancak cinsel sorunların altında yatan sebeplerin evliliğe ve çifte ait sorunlar mı yoksa salt cinsellikle mi ilgili olduğu tam olarak bilinemiyor

Avrupa Cinsel Tıp Akademisi Üyesi ve Hattat Hastanesi Kadın Cinsel Sağlığı Kliniği Direktörü Dr. Ece Hattat ile Aile Sağlığı Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, evlilikteki cinsel sorunlar hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Evlilik seksi bitiriyor mu?
Cinsel isteksizlik, evli çiftlerin en büyük sorunu. Avrupa Cinsel Sağlık Birliği’nin 2003-2009 yılları arasında telefon danışma hatlarını arayan iki bin 500 evli çift üzerinde yaptığı araştırmada, her üç çiftten birinde cinsel isteksizlik olduğunu gözlemledik.

Mememi kaybettim ama hala kadınım

Kadını kadın yapan organlardan biri şüphesiz ki meme. Hasta memesini kanser yüzünden kaybettiği zaman 'kadınlığından eksilmiş' olduğunu düşünmeye başlıyor. Bu yüzden depresyona giriyor. Cinsel çekicilik endişesi artıyor. Memesi alınmış kadınların hayata bakışını, cinsel sorunlarını ve çözüm önerilerini uzman Psikolog Ebru Sorgun'la konuştuk.

Meme kanseri teşhisi konmuş kadın, ölümle yüz yüze olduğunu düşünüyor. Hayatında biri varsa kaybedeceği endişesi yaşıyor. Hayatındaki kişinin kendisini beğenmeyeceğini, yalnız ise kendisini kimsenin beğenmeyeceğini düşünüyor.

Hastalığın tedavisi sırasında ya da tedavi sonrasında psikiyatrik yardım için kadınlar psikiyatri kliniklerine yönlendiriliyor. Fransız Lape Hastanesi psikolog-psikoterapistlerinden Ebru Sorgun, kanser yüzünden memesi kısmen ya da tamamen alınmış kadınlara yönelik çalışmalar yapıyor. Sohbetimiz memesini kaybetmiş kadının ne hissettiğini anlamaya çalışmakla başlıyor:

Bebek yapmak için fazla seks yapmak şart mı?

Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı Direktörü Prof. Dr. Aydın Arıcı ve Fertijin Kadın Sağlığı Merkezi'nin Direktörü Op. Dr. Seval Taşdemir, doğurganlık için kadın ve erkek nasıl seks yapmalı konusunu tartıştı.

Prof. Dr. Aydın Arıcı: "Her gün ilişkiye girmeyin, baba olma şansınız düşer"

Çocuk isteyen çiftler ne sıklıkta ilişkiye girmeli?

Çiftlerin hamilelik mucizesini gerçekleştirme şansı her ay yüzde 30'dur. Tabii ki düzenli ilişki kurmak kaydıyla... Düzenli demek, her fırsatta ilişki demek değil. Bir gün arayla ya da iki-üç günde bir, bu işin kararıdır. Yani her ilişkiden sonra bir gün tatil!

Her gün ilişkiye girerlerse ne olur?

Çok sık ilişkiye girildiği taktirde meninin hacmi ve sperm sayısı azalır.

Sekse çok ara vermek spermleri güçlendirir mi?

Çok ara vermek de sorun yaratır. İki hafta hiç ilişkiye girmedikten sonra gerçekleşen ilişkide, çıkan sperm sayıları yüksek olsa bile hareketlilik düşer.

Ayın hangi dönemleri çiftler için şans artıyor?

28 günde bir adet gören kadında 14. gün yumurtlama günüdür. Dolayısıyla 10. günden itibaren gün aşırı ilişki olması, hamilelik şansını en çok artıran tempodur.

Erkekleri utandıran cinsel sorun

Cinsel yaşam mutlu ilişkilerin yürütülmesi için en önemli etkendir. Fakat bazen çiftlerin karşısına öyle sorunlar çıkar ki cinsellik sadece aynı yatağa girmekten öteye gidemez. Özellikle erkekler, yaşadıkları sorunlardan utandıkları için cinsel yaşam da bu sorunlarla birlikte biter.



Erkeklere çocukluklarından beri öğretilen “Sen erkeksin” düşüncesi yatakta da her zaman başarılı olması gerektiğine işaret eder. Oysa bazen erkeklerin karşısına da kendilerinin baş edemeyeceği sorunlar çıkabilir. Örneğin her 10 kişiden ikisinde görülen erken boşalma problemi. Uzmanlar bu problemin tedavisinin sanıldığı kadar zor olmadığını söylerken erkekler bu problemi dile getirmeye bile utanıyorlar.

Erkeklerin cinsel hayatta yaşadıkları konusunda görüştüğümüz Prof. Dr. Bülent Atıcı erken boşalma ve sertleşme sorunları hakkında bilgi verdi.

40 KRİTİK YAŞ

Erkeklerde cinsel işlev bozuklukları denilince ilk olarak akla neler gelmesi gerekiyor?

Her altı kadından biri sevişemiyor

Uzmanlara göre Türkiye'de her 6 kadından 1'i eşiyle hiç ilişkiye giremiyor ve cinselliği son derece zor yaşıyor.

Bugüne kadar yüzlerce vajinismuslu kadını tedavi eden Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Süleyman Eserdağ, kliniğe başvuranların yüzde 80'inin üniversite mezunu olduğunu söylüyor.

Türkiye’de 6 kadından biri sevişemiyor diyorsunuz, bu tezinizle ilgili verileriniz nelerdir?

Şimdiye kadarki klinik çalışmalardan elde ettiğimiz istatistiksel veriler gerçekten çok çarpıcı: Vajinismus sorununun görülme sıklığı yaklaşık yüzde 10. Buna bir de ağrılı cinsel birleşme (disparoni) sorunu eklenince bu oran yüzde 15-20’lere çıkıyor. Neredeyse her 5-6 kadından biri eşiyle hiç ilişkiye giremiyor veya cinselliği son derece zor, ağrılı bir şekilde yaşıyor. İlişki sırasında anorgazmi konusunda ise sağlıklı veriler pek yok. Ama bununla birlikte, klinik deneyimlere göre, anorgazmi görülme sıklığı yüzde 40 ila 60 oranında.

Vajinismusta ilişki neden gerçekleşemiyor?

Yüz binlerce çift aseksüel yaşıyor!

Pek çok evlilikte cinselliğin büyüsü 2-3 yıl içinde azalmaya başlıyor. Bu azalma 5-10 yıl içinde pek çok evlilikte aseksüelliğe kadar gidiyor

Cinsel ilişkinin yılda 4-5 kereye düşmesi bazen de tamamen bitmesiyle kendini gösteren aseksüel evlilikler, her zaman boşanmayla sonuçlanmasa da beraberliği yaralayabiliyor. Cinsel Eğitim Tedavi Araştırma Derneği Üyesi ve Acıbadem Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Cem İncesu, sorularımızı yanıtladı.

Evlilikte aseksüelliğin nedenleri neler?
Öyle çiftler var ki aralarında kavga yok, sorun yok, “Dünyaya ortak bakıyoruz, gezmekten keyif alıyoruz” diyorlar ama ikisinde de büyük bir boşluk var. Cinsellik yok ya da formalite icabı gidiyor. Türkiye‘de böyle çok çift var.

Aseksüellik için bir kriter var mı?
Yılda 4-5 kerenin altında kalan cinsel ilişkiyi biz aseksüellik olarak kabul ediyoruz. Tabii hiç yaşanmayan cinselliğin oranı da az değil.

Adetten Kesildikten Sonra Cinsel Yaşam

Ovulasyon (yumurtlama) ve bunu izleyen adet kanaması kesilince, kadın, artık bir daha döllenemez. Bu, cinsel isteklerin birdenbire kesileceği anlamına gelmez.

Bir kadın, tamamıyla son bulmadan önce adet kanamasının düzensizleştiğini söyleyebilir. Menopoz (adetten kesilme devresinden sonra) 45 ile 52 yaşları arasında başlar.

Menopoz devresini "cinsel yaşamın sonunun başlangıcı" olarak gören kadın, tersine kısa zaman arzularında bir artma duyabilir. Fakat karanlık bir geleceğin düşüncesi kabus gibi üzerine çöktüğü için, bu yaşlardaki kadınlar; çoğunlukla görüldüğü gibi, kompleksler içinde kıvranır, bunlar da cinsel soğukluğa veya büyük ruhsal karışıklıklara götürebilir.

İyimser bir kadın, "her ayki dertlerinden" kurtulduğu, herhangi bir gerileme olmadan cinsel yaşamını sürdürdüğü için mutlu olur. Orta ve daha ileri yaşlarda cinsel yaşamın gerek kadın, gerekse erkek için zararlı olduğu inancı yanlıştır. Aşırıya kaçmayan cinsel yaşam, sadece orta yaşlarda baş gösteren değişime canlılık getirmekle kalmaz, aynı zamanda, genç kalma duygusunu desteklediği ve gündelik işler üzerinde olumlu etkiler yaptığı için, ruhsal avantajlar da sağlar.