Keyifli Bir Cinsel Yaşam
Ülkemizde aile planlaması, tüm dünyada olduğu gibi, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamına alınmıştır. Artık insanlar riskli ilişkiler veya istenmeyen gebeliklerden nasıl korunacağını öğrenebilmekte ya da kolayca danışmanlık alabilmektedirler.
Şehirlerde uzman doktorlar ve aile planlama merkezleri, kırsal kesimde ise sağlık ocakları genellikle yeterli bilgi ve hizmetleri sunabilmektedir, en azından böyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda temel problem, gerek devlet gerekse özel kesimin insanlara ulaşmalarının zorluğundan daha çok eğitim ile bu hizmetleri insanların kendilerinin talep etmelerini sağlamaktır. Bir aile planlaması merkezi; tüm olanakları ile doğum kontrol yöntemlerini anlatmalı , insanları bilgilendirmeli ve uygulama yapabilmenin olanaklarını zorlamalıdır.
Tüm bireyler kendi doğurganlık davranışları konusunda doğru bilgiye dayalı, bilinçli ve gönüllü bir seçim yapmalıdırlar. Böylece istemedikleri gebeliklerden sağlıklı ve etkin biçimde korunabilirler. Başarılı aile planlaması için hizmet birimlerine başvuran kişilerin verilen hizmetten memnun kalması ve yöntemi kullanmayı sürdürmek için hizmet sisteminin kesintisiz olması önemlidir. Bu amaçla aile planlaması merkezlerinde uzmanlar devamlı eğitilmeli,hizmet standardı yükseltilmeli ve hizmetin sürekliliği sağlanmalıdır.
Aile planlaması yöntemlerinin kullanılmasının temel nedenlerinden biri düzenli ve korkusuz bir cinsel yaşamı , dolayısıyla bireylerin mutluluğunu sağlamak olmalıdır. Cinsel ilişki sırasında istenmeyen bir gebeliği önlemek için takvim yöntemi, geri çekme, prezervatif kullanma , vajinal duş-lavaj hem pratikte zor uygulanan, az güvenilir yöntemler , hem de ilişkide doyumu bozan faktörler olabilir. Ancak kondom (kadın veya erkekte) kullanımı cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanın tek yoludur. Bu durumda ihtiyaçlar belirlenirken kişisel özellikler çok önemlidir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yöntemleri sınırlıdır; ya hiç cinsel ilişkiye (özellikle tanımadığınız kişilerle) girmezsiniz , ya da sadece prezervatif (kondom) kullanarak cinsel ilişkide bulunursunuz!... Gebelikten korunma yöntemleri ise iki ana başlık altında incelenir;
Geri dönüşümlü yöntemler
* Rahim içi alet (RİA,Spiral) uygulaması (bakırlı ,hormonlu vb)
* Doğum kontrol hapları
* Aylık iğneler
* Üç aylık iğneler
* Cilt altı hormon implantları
* Geri çekme, Takvim, lavaj,duş vb
* Cinsel organların tam temasını engelleyen yöntemler( vagina veya penise takılan condom,diafram vb)
Geri dönüşümsüz yöntemler
* Endoskopik veya açık ameliyatla kadında tüplerin bağlanması
* Erkekte sperm kanallarının bağlanması ( vasektomi )
Tüm gebelikten korunma yöntemleri kişisel ihtiyaca göre planlanmalıdır. Planlama yapılırken çiftin veya bireyin durumu çok iyi araştırılarak uygun olabilecek yöntem veya yöntemler önerilmelidir. Kişilerin kendi kendilerine uygulayacakları yöntemlerin başarı tanımı ve başarısı kişiye göre çok büyük farklılıklar gösterir.
Bir yöntem sadece kullanıcının ihtiyaçları ve uygulama becerisine göre güvenilir veya az güvenilirdir. Cinsel ilişkinin eşler için ortak faydası doyum, güven, sevgi , mutluluk ve psikolojik rahatlamadır. Ancak zararlı olması kişilere göre değişen bir kavramdır. Şimdi (pek çok değişiklik tanımlanabilirse de) çiftlerin bazı özel durumlarına göre doğum kontrol yöntemlerini kısaca tartışacağız;
1. Bekar evlilik öncesi ilişkiyi onaylayan, başka ilişkileri (kadın ve erkek) olmayan bir çiftin temel korkusu gebeliktir. İlişkinin sıklığı ve çiftin hastalığı olup olmadığına göre kondom veya hormonal bir yöntem uygulanabilir. Eğer çift ayda bir kaç kez birlikte oluyorsa kondom öncelikle düşünülmelidir.
2. Daha özgür! bir cinsel hayatı olan ve sık eş değiştiren bir erkek veya kadında temel kaygı cinsel yolla bulaşan hastalıklar olmalıdır. Ve tartışmasız olarak yöntem kondom kullanımı olmalıdır.
3. Yeni evli henüz çocuk istemeyen bir çift geri dönüşümlü korunma yöntemlerini kullanmalıdırlar,bunlar (sigara içmeyen) kadında kombine hormonal yöntemler,sadece progesteron içeren iğne veya haplar , RİA ; erkekte prezervatif kullanımı olabilir.
4. Çocukları olan ve uzun süre çocuk istemeyen bir çift cilt altı implant veya RİA gibi , bir uygulama ile uzun süre kullanılabilecek yöntemler deneyebilirler, eğer hiç çocuk istemiyorlarsa geri dönüşümü (kendiliğinden) olmayan cerrahi yöntemlere baş vurabilirler.
5. Bizim ülkemizde pek sık olmasa da batı ülkelerinde çocuk istemeyip henüz bekarken geri dönüşümsüz yöntemlere başvuran ( kadın veya erkek) insanların sayısı hiç de az değildir. Ancak bu insanlarda 1 veya 2 no’lu duruma göre hastalıklardan korunmak için barier yöntemlerine başvurmalıdırlar.
6. Eğer doğum veya enfeksiyonlardan korunurken cinsel ilişkiden zevk alamıyorsanız, kondom kullanımı (direkt cinsel organların cilt temasını engelleyip uyarılmayı azaltması mümkün olduğundan) partnerinizin bulaşıcı bir hastalık taşıyıcısı olmadığını bilmek , belirlemek şartıyla bırakılmalıdır. Diğer yöntemlerin (haplar, iğneler,RİA,tüp ligasyonu ) cinsel istek üzerindeki etkileri kişiden kişiye değişebilmektedir. Cinsel ilişkiyi bozan tüm psikolojik , fizik ve sosyal faktörler düzeltildikten sonra sorun devam ederse yöntem sorgulanabilir.
Kısaca her çift veya birey kendini güvende ve mutlu hissettiği yöntemi bilerek, gönüllü olarak, doktorun rehberliği ile kendi seçmelidir. Çiftler veya kişiler tek tek tüm isteklerini veya isteklerini mümkün olan en yüksek oranda çözen yöntemleri deneyerek bulabilirler. Aynı koşullarda iki çift farklı yöntemlerle mutlu olabilir. Unutmayın, bu ihtiyaç ve kişisel farklılıklara bağlıdır!
Daha sağlıklı,daha güvenli ,daha korkusuz ,daha mutlu bir cinsel yaşam diliyoruz!...
Şehirlerde uzman doktorlar ve aile planlama merkezleri, kırsal kesimde ise sağlık ocakları genellikle yeterli bilgi ve hizmetleri sunabilmektedir, en azından böyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda temel problem, gerek devlet gerekse özel kesimin insanlara ulaşmalarının zorluğundan daha çok eğitim ile bu hizmetleri insanların kendilerinin talep etmelerini sağlamaktır. Bir aile planlaması merkezi; tüm olanakları ile doğum kontrol yöntemlerini anlatmalı , insanları bilgilendirmeli ve uygulama yapabilmenin olanaklarını zorlamalıdır.
Tüm bireyler kendi doğurganlık davranışları konusunda doğru bilgiye dayalı, bilinçli ve gönüllü bir seçim yapmalıdırlar. Böylece istemedikleri gebeliklerden sağlıklı ve etkin biçimde korunabilirler. Başarılı aile planlaması için hizmet birimlerine başvuran kişilerin verilen hizmetten memnun kalması ve yöntemi kullanmayı sürdürmek için hizmet sisteminin kesintisiz olması önemlidir. Bu amaçla aile planlaması merkezlerinde uzmanlar devamlı eğitilmeli,hizmet standardı yükseltilmeli ve hizmetin sürekliliği sağlanmalıdır.
Aile planlaması yöntemlerinin kullanılmasının temel nedenlerinden biri düzenli ve korkusuz bir cinsel yaşamı , dolayısıyla bireylerin mutluluğunu sağlamak olmalıdır. Cinsel ilişki sırasında istenmeyen bir gebeliği önlemek için takvim yöntemi, geri çekme, prezervatif kullanma , vajinal duş-lavaj hem pratikte zor uygulanan, az güvenilir yöntemler , hem de ilişkide doyumu bozan faktörler olabilir. Ancak kondom (kadın veya erkekte) kullanımı cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanın tek yoludur. Bu durumda ihtiyaçlar belirlenirken kişisel özellikler çok önemlidir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yöntemleri sınırlıdır; ya hiç cinsel ilişkiye (özellikle tanımadığınız kişilerle) girmezsiniz , ya da sadece prezervatif (kondom) kullanarak cinsel ilişkide bulunursunuz!... Gebelikten korunma yöntemleri ise iki ana başlık altında incelenir;
Geri dönüşümlü yöntemler
* Rahim içi alet (RİA,Spiral) uygulaması (bakırlı ,hormonlu vb)
* Doğum kontrol hapları
* Aylık iğneler
* Üç aylık iğneler
* Cilt altı hormon implantları
* Geri çekme, Takvim, lavaj,duş vb
* Cinsel organların tam temasını engelleyen yöntemler( vagina veya penise takılan condom,diafram vb)
Geri dönüşümsüz yöntemler
* Endoskopik veya açık ameliyatla kadında tüplerin bağlanması
* Erkekte sperm kanallarının bağlanması ( vasektomi )
Tüm gebelikten korunma yöntemleri kişisel ihtiyaca göre planlanmalıdır. Planlama yapılırken çiftin veya bireyin durumu çok iyi araştırılarak uygun olabilecek yöntem veya yöntemler önerilmelidir. Kişilerin kendi kendilerine uygulayacakları yöntemlerin başarı tanımı ve başarısı kişiye göre çok büyük farklılıklar gösterir.
Bir yöntem sadece kullanıcının ihtiyaçları ve uygulama becerisine göre güvenilir veya az güvenilirdir. Cinsel ilişkinin eşler için ortak faydası doyum, güven, sevgi , mutluluk ve psikolojik rahatlamadır. Ancak zararlı olması kişilere göre değişen bir kavramdır. Şimdi (pek çok değişiklik tanımlanabilirse de) çiftlerin bazı özel durumlarına göre doğum kontrol yöntemlerini kısaca tartışacağız;
1. Bekar evlilik öncesi ilişkiyi onaylayan, başka ilişkileri (kadın ve erkek) olmayan bir çiftin temel korkusu gebeliktir. İlişkinin sıklığı ve çiftin hastalığı olup olmadığına göre kondom veya hormonal bir yöntem uygulanabilir. Eğer çift ayda bir kaç kez birlikte oluyorsa kondom öncelikle düşünülmelidir.
2. Daha özgür! bir cinsel hayatı olan ve sık eş değiştiren bir erkek veya kadında temel kaygı cinsel yolla bulaşan hastalıklar olmalıdır. Ve tartışmasız olarak yöntem kondom kullanımı olmalıdır.
3. Yeni evli henüz çocuk istemeyen bir çift geri dönüşümlü korunma yöntemlerini kullanmalıdırlar,bunlar (sigara içmeyen) kadında kombine hormonal yöntemler,sadece progesteron içeren iğne veya haplar , RİA ; erkekte prezervatif kullanımı olabilir.
4. Çocukları olan ve uzun süre çocuk istemeyen bir çift cilt altı implant veya RİA gibi , bir uygulama ile uzun süre kullanılabilecek yöntemler deneyebilirler, eğer hiç çocuk istemiyorlarsa geri dönüşümü (kendiliğinden) olmayan cerrahi yöntemlere baş vurabilirler.
5. Bizim ülkemizde pek sık olmasa da batı ülkelerinde çocuk istemeyip henüz bekarken geri dönüşümsüz yöntemlere başvuran ( kadın veya erkek) insanların sayısı hiç de az değildir. Ancak bu insanlarda 1 veya 2 no’lu duruma göre hastalıklardan korunmak için barier yöntemlerine başvurmalıdırlar.
6. Eğer doğum veya enfeksiyonlardan korunurken cinsel ilişkiden zevk alamıyorsanız, kondom kullanımı (direkt cinsel organların cilt temasını engelleyip uyarılmayı azaltması mümkün olduğundan) partnerinizin bulaşıcı bir hastalık taşıyıcısı olmadığını bilmek , belirlemek şartıyla bırakılmalıdır. Diğer yöntemlerin (haplar, iğneler,RİA,tüp ligasyonu ) cinsel istek üzerindeki etkileri kişiden kişiye değişebilmektedir. Cinsel ilişkiyi bozan tüm psikolojik , fizik ve sosyal faktörler düzeltildikten sonra sorun devam ederse yöntem sorgulanabilir.
Kısaca her çift veya birey kendini güvende ve mutlu hissettiği yöntemi bilerek, gönüllü olarak, doktorun rehberliği ile kendi seçmelidir. Çiftler veya kişiler tek tek tüm isteklerini veya isteklerini mümkün olan en yüksek oranda çözen yöntemleri deneyerek bulabilirler. Aynı koşullarda iki çift farklı yöntemlerle mutlu olabilir. Unutmayın, bu ihtiyaç ve kişisel farklılıklara bağlıdır!
Daha sağlıklı,daha güvenli ,daha korkusuz ,daha mutlu bir cinsel yaşam diliyoruz!...
Konular
- Erkekliğin sonu mu geliyor?
- Yüz binlerce çift aseksüel yaşıyor!
- Evlilikte yaşanan cinsel sorunlar
- Seksin çekiciliğini azaltan sebepler
- Cinsel sorunları nedeniyle boşanıyorlar!
- Çinliler cinsellliği internetten öğreniyor
- Utangaçlara çılgın seks önerileri
- Erkeklerin büyük sorunu!
- Seksapelin 'altın oranı'
- Genital organlarla ilgili estetik ameliyatlar
- Dikkat! Pedofilikler kendilerini sevdiriyor
- Mamografi hayat kurtarıyor
- Etkili Sevişme Teknikleri
- Ovulasyon hesaplayıcısı
- Kadınların da penis boyu takıntısı var!
- Mememi kaybettim ama hala kadınım
- Erkek kısırlığına karşı jel mucizesi
- Her altı kadından biri sevişemiyor
- Düzensiz seks kalp düşmanı
- Bilim ve Hayat
- Eşler birbirinin mahrem yerlerine bakabilir mi?
- Sorularla Cinsellik
- kadınların özel günleri hak.
- Masturbasyon yapmak caiz mi dir?
- Çocuğun avreti varmı dır?
- Erkek çocuğu baliğ(ergen) olduğu zaman....
- Eşinden gizli ikinci evlilik.....
- Bir bayanın yabancı bir erkeğin.....
- Erkek'ler vücudunu hangi ölçüde açabilir?
- Nikahsız yaşamanın günahı ......